AFYONUMUZU TANIYALIM
  Tarihce
 







Tarihi Afyonkarahisar adını M.Ö. 1340’lı yıllarda Hititler tarafından yaptırılan ve bugüne kadar ününü sürdüren kale ve yaklaşık 2300 yıldır ekimi yapılan haşhaş bitkisinden almıştır. Afyon, haşhaş bitkisinin tıpta ilaç yapılışında kullanılan uyuşturucu özsuyu dur. Latince’den Opium, Yunanca’da Opion denilen Afyon (haşhaş) bitkisi Afyonkarahisar’da Helenistik dönemden beri ekilmek tedir. Latince özsu anlamına gelen Opium, zamanla yazılış ve söyleyişte değişikliğe uğrayarak Ofium, Afiom, Afion ve Afyon ol muştur. Hitit kralı II.Mürşil’in Arzava seferi sırasında (M.Ö. 1344) askerlerine sığınak olarak yaptırdığı Hapanova Kalesi (Yüksek Tepe Şehri)’nin Afyonkarahisar Kalesi’ne yerini verdiğine kuşku yoktur.Frigler döneminde Hapanova Kalesi’nin eteklerine bir köy olarak kurulan şehrin bilinen klasik çağlardaki en eski adının Akronio olduğu sanılmaktadır. Eski Yunanca metinlerde şehrin adı böyle geçmektedir. Romalılar devrinde bu gerek paralar üstünde ve gerek Latince kitabelerde ve diğer kaynaklarda Akroniom şeklinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Akrones, Akroenos Latince şeklinin halk arasında ve daha sonra Bizanslılar devrindeki bozulmuş, değiştirilmiş şeklidir. Selçuklular zamanında Sultan 1.Mesut’un emri ile Akronium Kalesi’nin eteklerine Karaşar Türkleri’nin yerleştirilmesinden (11471157) sonra kaleye önem verilmiş ve onarımı yapılarak Devlet Karahisarı anlamına gelen Karahisari Devle adı verilmiştir. Kaleye Karahisar (Kara Kale) adının bazalt ve trakit kayalar üzerinde bulunuşu ve heybetli kara görünüşünden dolayı verildiği genelde kabul edilmekle birlikte, Kalenin eteklerine yerleştirilen Karaşar Türkleri nedeniyle bu adın verildiği de düşünülebilir. Selçuklular döneminde devlet hazinelerinin korunduğu Karahisarı Devle daha sonra Sahipata Beyliği’nin egemenliği altına girmiş bu nedenle Karahisarısahip(Sahibin Karahisarı) adını alarak Osmanlılar döneminde bir sancak merkezi haline getirilip bu adla anılmıştır. Şeriye sicillerinde Hicri 1061, Miladi 1651 yılında “Afyonkarahisarı’na tabi Kunduzlunam karye sakinlerinden....” diye başlayan bir davadan, Karahisar’a Afyon kelimesinin ilk kez eklendiği anlaşılmaktadır. Ünlü seyyah Evliya Çelebi’de 1671’de ziyaret ettiği ve Seyahatnamesi’nde “Evsaf Kal’ayı Senkbar Şehri Afyon Karahisar” olarak nitelendirdiği Afyonkarahisardan’dan “Afyon halkına galip, şehrine Karahisar Sahip derle, Defterhanei Sultanide böyle tahrir olunup, cemi evamirde dahi böyle terkin olunur” diye sözetmektedir. Kale ve Afyon bitkisinin birleşiminden dolayı verilen Afyonkarahisar adı Cumhuriyetin kuruluşun-dan sonra da resmi kayıtlara geçmiştir. Resmi bir karar olmamakla birlikte Afyonkarahisar adı uzunluğu nedeniyle çeşitli resmi ve ticari kuruluşlarla halk tarafından yazılıştaki ve söylenişteki kolaylığın-dan dolayı Afyon olarak kısaltılmıştır. (Kaynak: Afyonkarahisar Belediyesi 1997 yılı faaliyet raporu.) Geçmişimize duyarlı siyasetçilerimiz ve yöneticilerimizin yoğun çalışmaları ile konu TBMM gündemine alınarak, İlimiz adı aslına uygun olarak geçmişte kullanıldığı şekliyle 06.01.2005 gün ve 5285 Sayılı Kanunla Resmi olarak Afyonkarahisar olarak belirlenmiştir. İlk Yerleşimden Bugüne Afyonkarahisar Tarihi M.Ö. 7000 yılından başlayarak günümüze kadar İlimiz sınırları içerisinde Hitit, Frig, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi uygarlıklar egemen olmuş olup ilimizde yaşamış oldukları dönemlere ait birçok tarihi kalıntılar ve eserler bırakmışlardır. Bilindiği kadarıyla ilk olarak sırasıyla Hitit egemenliğinde olan ilimiz toprakları, sonra Frigy'a ve Lidyalılar egemenliğine geçmiştir. Daha sonra M.Ö. 6 yüzyılda Pers egemenliğine geçen ilimiz topraklarını Büyük İskender fethetmiştir. Onun ölümünden sonra Selevkos ve Bergama Krallıkları'nın egemenliğine giren ilimiz toprakları, daha sonra Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Selçuklu Türklerinin 1071 yılında Anadolu topraklarına girmişlerdi. Fakat ilimiz toprakları ilk kez Türk egemenliğine Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın fethiyle girmiştir.1. Haçlı Seferi sırasındaki Hıristiyan egemenliğinden sonra Alaaddin Keykubat tarafından yeniden Türk yönetimine alınmıştır. Selçuklu Devletinin parçalanmasından sonra şehir bir süre Sahipoğulları’nın egemenliğinde kalmıştır. 1341’den sonra akrabalık ilişkileri sonucu Germiyanoğulları’nın yönetimine geçen ilimiz toprakları 1390 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ankara Savaşından(1402) sonra Moğollarca yıkılan ilimiz yeniden Germiyanoğulları’nın eline geçmiştir.1428 yılında II Yakup’un ölümüyle tekrar Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1833’te bir süre Mısırlı İbrahim Paşa’nın eline geçmiştir. İlimiz toprakları, 1.dünya savaşı yılarlıda sırasıyla Fransızların, daha sonra İtalyan birliklerinin eline geçmiştir. Bu birlikler yerle rini 17 Mart 1920'de Yunanlılara bırakmıştır. İlimiz toprakları 1 yıl 1 ay 25 gün Yunan işgali altında kalmış olup, Kurtuluş Sava şı sırasında 27 Mart–7 Nisan arasında Yunan işgalinde kaldıktan sonra boşaltılmıştır. Ancak, Yunan birlikleri 13 Temmuz 1921 de ilimizi yeniden işgal etmişlerdir. Kurtuluş savaşında var olma mücadelemiz olan ve ilk ilimiz Cephesinde başlayan Büyük Taarruz’da,Yunan kuvvetleri bozguna uğratılmış ve ilimiz 27 Ağustos 1922’de Yunan işgalinden tamamen kurtarılmıştır. Bu ta rih ilimizin düşmandan kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.
 
 
  Bugün 25 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol